Üç kişi, üç olağanüstü öykü ve hepsi de yüz Londra sokağında yaşamaknıyor. Bizi tek birtek birinden farklı bu üç hayat öyküsi ile buluşturan bu sinema, çarpıcı tek bir dram ve gerçekçilikle yoğun. Öncelikle, yapıtın atmosferini oluşturan Londra’nın kendisi üzerine konuşmak gerekiyor. Bu muhteşem şehrin her tek bir köşesini ve sokaklarını, tek bir sinema perdeliksi gibi kullanarak gözlemleyenyi büyülüyor. sinemain öyküsi, farklı hayatlar ve deneyimlerle yoğun üç kişiye odaklanıyor. öykü süresince bu üç portrein hayatlarının iç içe süregelentiği, tek birtek birleriyle nasıl ilişkilendikleri ve sonunda aynı şehrin sınırları içinde nasıl bedel ödediklerini görmek bizi derinden etkiliyor. Bu sinema, tek bireyların tek bireysel yaşamakmlarının, aynı coğrafyayı paylaşan diğerlerinin hayatlarına nasıl dokunduğunu ve hatta vakit vakit nasıl etkilediğini gösteriyor. sinemadeki portrelerin trajedileri, aşk öyküleri ve kişisel çatışmaları, gözlemleyenye hayatın çapraşıklığını ve beklenmedikliğini yansıtıyor. Yönetmenin ve oyuncuların başarılı performansları ile öyküleri açıklamak etış biçimi, sinemai alışılmış tek bir drama sinemainin ötesine taşıyor. Üç öykü arasında dengeyi sağlaması ve portreleri özenle işlemesi hakikaten takdir edilecek tek bir durum. etki olarak, bu sinema, çapraşık portreleri ve dokunaklı öyküleri ile film seyretyiciyi derinden etkileyen tek bir sinema. aynı kentde yaşamakyan ancak tek birtek birinden eksiksizamen farklı hayatlar süren bu üç kişinin yaşamakm öyküleri sadece dramatik değil, aynı vakitda tek bireyı düşündüren tek bir bakış açısı sunmamaktadır.